| BİR YIL 365 GÜNDÜR | ||
| Ay Adı | Başlama Tarihi | Bitiş Tarihi |
| 1. Zemheri | 14 Ocak | 13 Şubat |
| 2. Gücük | 14 Şubat | 13 Mart |
| 3. Mart | 14 Mart | 13 Nisan |
| 4. Abrul | 14 Nisan | 13 Mayıs |
| 5. Mayıs | 14 Mayıs | 13 Haziran |
| 6. Kiraz | 14 Haziran | 13 Temmuz |
| 7. Orak, Biçin | 14 Temmuz | 13 Ağustos |
| 8. Ağustos | 14 Ağustos | 13 Eylül |
| 9. İlkgüz | 14 Eylül | 13 Ekim |
| 10. Ortagüz, Gazel | 14 Ekim | 13 Kasım |
| 11. Songüz, İlk kış, Koç | 14 Kasım | 13 Aralık |
| 12. Karakış | 14 Aralık | 13 Ocak |
| RUMİ AYLAR | ||
| Ocak | Kânûn-ı Sânî | |
| Şubat | Şubat | |
| Mart | Mart | |
| Nîsan | Nîsan | |
| Mayıs | Mayıs | |
| Hazîran | Hazîran | |
| Temmuz | Temmuz | |
| Ağustos | Ağustos | |
| Eylül | Eylül | |
| Ekim | Teşrin-i Evvel | |
| Kasım | Teşrin-i Sânî | |
| Aralık | Kânûn-ı Evvel | |
| HİCRİ BİR YIL 354 GÜNDÜR | ||
| 1. Muharrem | M | |
| 2. Safer | S | |
| 3. Rebiülevvel | RA | |
| 4. Rebiülahir | R | |
| 5. Cemaziyelevvel | CA | |
| 6. Cemaziyelahir | C | |
| 7. Recep | R | |
| 8. Şaban | Ş | |
| 9. Ramazan | N | |
| 10. Şevval | L | |
| 11. Zilkade | ZA | |
| 12. Zilhicce | Z | |
| EK - 34 | ||
01 Ocak/Zemheri ayı, 22 Aralık tarihinde başlamakta olan ve yaklaşık 40-45 gün süren soğuk günleri ifade etmektedir. Zemherinin bir adı da erbaindir (karakış). Erbain Arapça 40 sayısı, anlamına gelir ve zemheri Araplarda 40 gündür. Bir atasözümüz: Zemherinin düşkünü beyaz giyer kış günü.
02 Gücük/Şubat ayı, Ahıska Türklerinin takviminde bu ayın adı Anadolu'nun kuzeydoğu kesiminde yaşayan halkların kullandığı ad ile aynıdır. Gücük şeklinde kullanılan bu ayda havalar soğuk geçer. Gücük ayında Hıdır Ellez ata biner, kime yetişirse Allah ona yardım eder. Hıdır daha çok yolculara, seferdekilere yardım eder ve korur.
03 Mart ayı, karların yavaş yavaş erimeye başladığı, toprağın ısınmaya yüz tuttuğu ve köylünün ekin hazırlıklarına giriştiği bir dönemdir. Ancak bazı yıllarda Mart ayında güneş yüzünü gösterse de soğuklar aniden geri döner, hava yeniden sertleşir. İşte bu yüzden halk arasında “Mart kapıdan baktırır, kazma kürek yaktırır” denmiştir. Bu atasözü, hem Mart ayının değişken doğasına bir uyarıdır hem de insanlara dış görünüşe aldanmamayı öğütler. Zira Mart’ın güneşi gülümserken bile ardında hâlâ kışın nefesi vardır.
04 Nisan/April ayı, ağaçların çiçek açmaya başladığı mevsimi ifade etmektedir. Kork aprilin beşinden(18 Nisan) sarı/kara öküzü ayrılır eşinden diye bir atasözümüz bile vardır. Nisanın başının hala çok soğuk olabileceğini anlatan bir ifadedir.
05 Mayıs ayı, halk arasında “Hızır Ayı”, “Yaz kapısı” ya da “Yaz eşiği” olarak bilinir. Rumi takvime göre 6 Mayıs günü Hızır ile İlyas’ın yeryüzünde buluştuğu gün sayılır ve bu günden itibaren “Hızır Günleri” başlar. Uğurtaşı köyü ve çevresinde bu dönem, kış uykusundan uyanan doğanın, yeşeren toprağın, sevinç ve bereketin ayıdır. Mayıs, toprağın nefes aldığı, kar sularının dereye karıştığı aydır. Dağların yamaçlarında kardelenler, papatyalar, çiğdemler, mor menekşeler açar.
06 Haziran/Kiraz ayı, Resmî takvime göre Haziran olup Ahıska Türklerinin Halk Takviminde Kirezay şeklinde kullanılır. Yılın bu döneminde kirazların erişerek topladığı dönem olduğu için Kirezay olarak adlandırılır.
07 Temmuz/Orak/Biçin ayı, Buğday başak verince orak pahaya çıkar (kıymete biner). Orağ veya Biçin ayında halk dağdan iner, ekin biçilir, harman dövülür.
08 Ağustos/Harman ayı, bu ay için de oldukça güzel atasözlerimiz vardır. Harman dövülmeden buğdayın bereketi bilinmez. Harman yel ister, yiğit el ister. Ağustosun yarısı yaz, yarısı kıştır.
09 Eylül/İlk güz, Karadeniz’de hem ayrılıktır hem berekettir. Yayladan dönüşün hüznüyle, dolu ambarın sevinci birbirine karışır. Bu ay sürüler böğüre böğüre dağdan inerler. Bundan dolayı Ahıska Türkleri Halk Takviminde Eylül yerine Böğrümay adını kullanırlar. Eylül serin olursa, ambar dolu olur; eğer sıcak giderse, kış zor geçer.
10 Ekim/Orta güz ayı, Kışlık ekimlerin yapılmaya başlandığı aydır. Ekim ayı, halk takviminde “Orta Güz” olarak anılır. Bu dönem, yazın bereketinin son bulduğu, kış hazırlıklarının tamamlandığı, toprağın yeniden uykuya yattığı zamandır. Yani Ekim ayı, tohumun toprağa “emanet edildiği” aydır. Toprak artık ekinle, insan dua ile buluşur.
11 Kasım/Son güz/Koç ayı, geldi mi güz başlar. Bu ayın en önemli adeti “koç katımı” idi. Halk arasında “koç salımı” da denirdi. Uğurtaş’ında yaşlılar der ki: Koç ayı geçmeden toprağı dinlendir. Bu zamanında koyun ve keçilerin çiftleşmesi gerçekleşir. Bu dönemde koyunlar koça gelir. Hele bir akşam vakti, soba yakılmış, dışarıda rüzgâr uğuldarken, içeride çay fokurdar ya işte o vakit anlarsın ki, kış kapıya dayanmıştır. Ahıska Türkleri Ahır güz derler.
12 Aralık/Karakış ayı, sonbaharın bitiği kışın geldiği aydır. Bu dönemde evlerde toplanılır, türküler söylenir, oyunlar oynanır, masallar anlatılır ve yemekler yenerek kış geçirilmeye başlanır.