Abrul | Nisan ayı |
Afgurma | Köpek havlaması |
Ağartı | Süt mamülleri (süt,yoğurt,peynir vb.) |
Ağıl | Evcil küçükbaş hayvanların barındığı çit veya duvarla çevrili yer |
Ağnamak | Hayvanların yere yatıp yuvarlanması, sırtını kaşıması |
Ağu | Zehir, çok soğuk (zehir gibi soğuk) Kötü söyleme eşine , ağu katar aşına. |
Ahan | Şimdi |
Ahbun | Yıllanmış sığır gübresi |
Ahırı | Sonuçta |
Alma | Elma |
Aluç | Yabani dağ meyvesi |
Ark | İçinden su akıtmak için toprağı kazarak yapılan açık oluk, su yolu |
Aşhana / Aşhane | Mutfak |
Aşkar | Alnı beyaz öküz veya inek |
Auz (Ağuz) Kolostrum | Ağiz sütü, ineklerde doğumdan sonra ilk 4-5 gün anne tarafından yavruya verilen ilk süttür.Bileşimi normalden farklıdır ve sarımsı renkte hafif tuzlu ve tatlıdır. Bileşiminde yüksek oranda protein ve bağışıklık kazandıran immünoglobulin içerir. |
Ayakkeseri | Uzun saplı keser |
Ayakyolu | Tuvalet, hela |
Ayam | Hava |
Ayranmilo | Yabani elma |
Baca | Düz toprak dam, Dumanı ocaktan çekip havaya vermeye yarayan yol, Çatı penceresi. |
Badama | Mutfakta üstüne oturmak için yapılmış tahta set |
Badval | Ekin ve patetesi saklamak için yerde açılan kuyu. |
Bakraç | Kesik koni biçiminde su kabı |
Bardabaş | Boş gezen |
Barhana | Kafile |
Basma tezek | Koyun ve keçilerin yattığı yerde biriken tezek |
Beşgiden | Yayıktan çıkan ayranın süzülüp katılaşmış hali |
Bıldır, buldır | Geçen yıl |
Biz | Çuvaldız |
Boğa | Damızlık erkek sığır |
Boyunduruk | Çift süren veya arabaya koşulan hayvanların beraber yürümelerini sağlamak için boyunlarına geçirilen bir tür düz ahşap, kiriş |
Buldur | Geçen sene |
Bumbar | Küçükbaş hayvanların kalın bağırsağı Bu bağırsaktan yapılan yemek, Yoğurt kaymağı yapmak için kullanılır. |
Burma | Yufka incecik açıldıktan sonra üzerine rendelenmiş fındık (veya ceviz) ve şeker serpilir. yufka bu şekilde oklovaya sarılır ve birer ucundan ortaya doğru büzüştürülür.Lokma tatlısı gibi yağda kızartıldıktan sonra üzerine şerbet dökülür. |
Burun tenefi | Burun deliği |
Cablama | Bahçe kenarlarındaki ahşap parmaklık. Yapılarda, kiremitlerin üzerlerine döşendiği uzun, ensiz tahtalar. Çatılarda kiremitlerin altına konulan tahta. |
Camadan | Çapraz düğmeli, ipek veya sırma işlemeli bir tür kısa yelek |
Cecim, cicim | Ensiz olarak dokunmuş parçaların yan yana eklenmesiyle oluşan perde ya da örtü olarak kullanılan nakışlı ince kilim. |
Celep | Koyun, keçi, sığır vb. kesilecek hayvanların ticaretini yapan kimse |
Cepçi | Ufak tefek hırsızlık yapan, aşıran |
Cıbıl | Yoksul |
Cıhız, Cıvız | Oyunbozan |
Cicim ayı | Balayı, Evliliğin ilk ayları |
Civit, cigit | Meyvelerin çekirdeği |
Cızlavet veya Cislavet | Aslı bir İsveç markası olan, 1930'lu yıllardan beri kullanılagelen lastik ayakkabının adıdır. Orijinal yazılışı Gislaved şeklindedir. |
Cücük | Yoğurtun ekşimsi, sarı renkli suyu, civciv |
Çalpara | Karadeniz'de orta büyüklükte tencere, genelde ise parmaklara takılıp çalınan zil |
Çapula | Kaba deriden yapılmış ucu sivri ve kıvrık ayakkabı, yemeni. Başörtüsü. |
Çarık | İşlenmemiş sığır derisinden yapılan ve deliklerine geçirilen şeritle sıkıca bağlanan ayakkabı |
Çebiç | Doğuma hazır genç keçi,bir yaşında |
Çemçük suratlı | Çok çirkin, zayıf yüzlü |
Çeper | Çalılardan yapılmış çevre çiti |
Çepni | Oğuz Türklerinin yirmi dört boyundan biri, Oğuz, Türkmen Çepni boyu, Üçoklar kolundan (sol kolundan) Oğuz Kağan'ın oğlu Gök Han'ın soyundan geldikleri kabul edilir |
Çetik | Mes, yünden örülmüş terlik, Çarık |
Çevirme | Hayvanların konulduğu etrafı çitle çevrili yer |
Çiğit | Çekirdek |
Çıkrık | Evlerde kullanılan çul, çuval,halı,kilim gibi araçların dokunmadan önce iplerinin oluşturulduğu bir alettir. Kuyudan kovayı çekmeye yarayan ve el ile çevrilen araç |
Çilki | Çorap |
Çivit | Eskiden çivit otundan, bugün yapay yollarla elde edilen, mavi rankli ve çamaşırın sarılığını gidermek için durulama suyuna katılan toz boya |
Çorlan | Ye, patlayıncaya kadar ye! |
Dağar | Ağzı yayvan, dibi dar toprak kap |
Damızlık | Döl vermeye devam eden, cinsel olgunluktaki erkek veya dişi çiftlik hayvanı |
Debbe | Kulplu ve ağzı kapaklı bakırdan su kabı, güğüm |
Dengüre | Uyumsuz, aksi, dengesiz |
Dırnah | Tırnak |
Dibabi | Düzgün, tertipli |
Didmek | Parçalamak |
Dirgen, Yaba | Harmanda sapları yaymaya yarayan demir ya da tahtadan yapılmış ucu çatallı tarım aygıtı. |
Dirima | Bir nevi topaklı, yoğurtlu un çorbası |
Döşek | Yatak |
Döven, düven | Harmanda ekinlerin sapı ve tanelerini ayırmak için kullanılan, önüne koşulan hayvanlarla çekilen, alt yüzünde keskin çakmak taşları dikine çakılı bulunan, kızak biçiminde tarım aracı |
Düve, düğe | 12 aylık yaştan ilk doğumu yapana kadarki, dişi sığıra (danaya) düğe denir. |
Efsele | Yarım akılı |
Egiş, eği | 1. Ucu çengelli bir demir. |
2. Kurumuş hamuru ve hamur bulaşığını tekneden kazımaya yarayan âlet. | |
Ehirida | Yenebilen bir ot |
Emice | Amca |
Enik | Köpek yavrusu |
Epek, peğ | Terkedilmiş, yıkılmış bir nevi bina kalıntısı |
Essah | Sahi, sahici |
Esseh kete | Tam buğday unu ve tereyağ ile yapılmış, katlı ve katmerli kete |
Eşik | Kapı sövelerinin dayandığı ağaç veya taş basamak. Kapı ağzında basamağın konulabileceği yer |
Evetlemek | Acele etmek |
Evlek | Tarlanın, tohum ekmek için saban iziyle bölünen bölümlerinden herbiri |
Evza | Kibrit |
Eyer, eğer | Binek hayvanlarının sırtına konulan, oturmaya yarayan nesne |
Ferik | Küçük tavuk |
Fışkı | Atgillerin taze dışkısı |
Fodik, foduk | Delik, çukur |
Forfolos | Yarım yamalak işler yapan kişi |
Frahti | Tarla ya da bahçe çevresine yapılan çit |
Fuderi | Küçük, sıkışık mekan. Genellikle küçümsenerek söylenir. |
Fufuza | Vesveseli, endişeli, aşırı hassas, uyuşuk, tırsak, hastalık hastası |
Fuzanlamak | Kar serpintisi |
Gabis | Doğuma hazır genç düğe(düve) |
Gada | Ağabey |
Gadamide | Yenebilen bir ot |
Gadamiye | Ekmek fırınında yanan köz ve odunları aldıktan sonra bakiye külleri temizlemek için uzunca bir sırığa takılmış bez parçasından oluşan alet. |
Gaful | Çalılık, küçük ağaç topluluğu |
Gag | Elma Kurusu |
Ganduruk kayışı | Zanı boyunduruğa bağlayan kayış |
Gangel | Dik yokuşları tırmanmak için yapılmış zikzaklı yol, özellikle patika yollar için kullanılır |
Garfiza | Kilitli iğne |
Gargış, kargış | Beddua, ah |
Gasgara | Saksağan |
Gastan keçi | Kahverengi keçi |
Gatma | Bağ, kırnap |
Gavut | Kavrulmuş arpa unundan yapılan yemek, Lapa. Yağ veya şerbetle yenir |
Gaybana, Kaybana | Lanet olası |
Gebiç | Değirmencinin öğüttüğü şeylerden aldığı hak,değirmen hakkı, ölçüsü bir kabistir(1 lt lik kab) |
Gelberi | Büyük ocaklardan veya taş fırından ateşi dışarı çekmek için kullanılan uzun saplı demir araç. |
Gem | Atı yönlendirmek için ağzına takılan demir |
Gendime çorbası | Gendime, fasulye ve mısır yarması bir gün önceden suya konulur. Yoğurt hariç malzemenin hepsi üzerine çıkacak kadar su konulup pişirilir. Piştikten sonra soğumuş haline yoğurt katılarak dereotu ile süslenerek servis yapılır. |
Gıdık | Oğlak, keçi yavrusu |
Gırnap, kırnap | Küçük ip, bağ |
Gıyılı, kıyılı | Tepsi |
Gobal | Ucu kalın sopa |
Golot | Taş fırınlarda ekmek yaparken daha çok çocukları sevindirmek için yapılan, içerisine kabuklu yani pışmemiş yumurta ve bazende bozuk para konan küçük ekmek |
Gorbagor | Zavallı, aciz, kimsesiz, yalnız, huysuz ihtiyar |
Gorona | Zavallı, aciz, kimsesiz |
Got, kot | 12 kg lık silindirik, tahıl için tahtadan yapılmış bir ölçek |
Goveksilo | Bir ağaç türü |
Gön | Tabakalanmış(işlenmiş) deri |
Göze | Su kaynağı |
Gucura oturmak | Çömelerek oturmak |
Guduk | Köpek yavrusu, Ekmeğin ucu |
Gugul | Başlık, bere |
Guguvak, Kukuvak | Kahverengi benekleri olan, iç petekleri genellikle beyaz, nadiren pembemsi yenilebilir bir mantar. |
Gurut, kurut | Yoğurt kurusu |
Gücük (ayı) | Şubat ayı |
Güğüm | Yandan kulplu, boynu uzun, genellikle bakırdan su kabı. |
Hagos | Saban tarlada bıraktığı iz, tarlada sulama arkı |
Halastar | Ağzı geniş bir nevi bakır güğüm |
Hald / Halt | M.Ö. bin hatta iki bin yıl önce Orta Asya’dan Anadolu’ya gelen Halib’lerin bir kolu/torunları. M.Ö. 400 yılında Trabzon’dan karayolu ile batıya giden Ksefenon, Haliblerle/Haldilerle Trabzon ve Gümüşhane-Torul’da karşılaştığını söyler. |
Hale | Hela ( Gagavuz Türk'lerinde de ''hale'') |
Hancıra | Yün veya yünlü kumaşın yanınca çıkardığı koku |
Hapen | Düz toprak damdaki takriben 60*70 cm ebadinda boşluk, bazen aydınlık |
Harer | Saman veya gazel taşımaya yarayan kıldan ya da ketenden yapılmış büyük çuval. |
Hark | Su yolu |
Hartama | Geleneksel mimaride, özellikle Karadeniz Bölgesinde ince, ahşap plakalardan oluşan eğimli çatı örtüsü. Kiremit yerine kullanılır |
Haşil | Tereyağ, soğan ve kıyma kavrulur. Dört bardak su ve tuz ilavesi ile buğday ve mısır yarması ile birlikte pişirilir. |
Hayat | Evin oda kapılarının açıldığı günlük yaşanan bölümü |
Hayle | Öyle |
Hayle kal | Öyle kal |
Hazmalek | Uzun boylu, kaba saba adam |
Helke | Bakraç |
Herk | Nadas, Sürüldükten sonra bir, ya da birkaç yıl dinlendirilen tarla. |
Herle | Un çorbası, pestil şırası |
Hers | Öfke (Hırs farklıdır.) |
Hızan | Evlenmemiş kız veya erkek evlatlar özellikle erkek çocuk, Fakir, bazen Cimri diye de kullanılır |
Holes | Baklagillerden mor çiçekli bir ot |
Hozan | Dinlenmeye bırakılmış, bırkaçyıl işlenmemiş tarla, otluk |
Hurç | Genellikle yelken bezinden veya meşinden yapılmış büyük heybe, Çuval |
İçerki ev | Ağartı yapılan alan, kiler |
İğ | Pamuk, yün vb nden iplik eğirmekte kullanılan, ortası şişkin, iki uç sivri ve çengelli olan, ağaçtan yapılmış araç |
İsbori | Yaklaşık 3 mt genişliğinde tarla şeridi |
İskelog | Solucan, zizil |
İskobel | Yüksek tepelere yapılmış sivri taş yıgınları |
İspendam | Akçaağaç |
İstambol eriği | Armut biçimli, büyük bir erik türü |
İşmar | İşaret |
Kabis | Değirmenlerde hububata mahsus bir ölçek, yaklaşık bir litrelik kab |
Kalandar | Rumi Takvim’in ilk ayıdır. Kalandar'ın birinci günü Miladi Takvim'e göre Ocak ayının 14'üne tekabül eder. Karadeniz Bölgesinde, özellikle Trabzon ve Gümüşhane illerimizde bu gecenin ayrı bir önemi vardır. Geleneksel olarak bu gecede çocuklar dışarı çıkar ve evleri dolaşmaya başlarlar. Ellerindeki torbaları evlerin kapısına koyup zile bastıktan sonra ev ahalisinin torbanın içine koyacakları hediyeleri beklerler. Bu sırada da bazı maniler söylerler. |
Kalbur | Tahıl ve başka iri taneli maddeleri elemek için kullanılan büyük delikli veya seylek telli elek |
Kalik, kaluk | Eski ayakkabı, terlik |
Kalimas | Küçük hediye, (Daha çok yiyecek bazlı) |
Kantarma | Atları zapt etmek için dillerini bastıracak biçimde yapılmış demir araç |
Kantaron otu | Kırmızı ve sarı olarak iki çeşidi vardır. Kırmızı kantaron otu mide sindirim sisstemi rahatsızlıklarına iyi gelir |
Karakış (ayı) | Aralık |
Kartol, Kardof | Patates |
Kavut | Kavrulduktan sonra öğütülmüş tahılın ununa şeker katılarak yapılan yiyecek, bir tür un helvası. |
Kaygana | Çırpılmış yumurtaya un ve yağ katılarak ya da çırpılmış yumurtanın içine peynir, kıyma, mantar vb.den herhangi biri ve yağ katılarak tavada pişirilen bir yemek. |
Kelek | Tekelerin boynuna takılan büyük zil |
Kelem | Lahana |
Kelif | Yazları rüzgar ve yağmur gibi doğa olaylarından korunmak amacıyla taşları üst üste dizerek yapılan yayla evi |
Kelp | Köpek |
Kemre | Gübre |
Kendir yular kalmak | Çırılçıplak, herşeyini kaybetmek |
Kenef | Tuvalet, hela |
Keran | Büyük, yuvarlak kesitli taşıyıcı kereste |
Kerende | Tırpan |
Kerhiz | Su yolu |
Kersen kelle | Aptal, salak, duyarsız |
Keşan | Peştemal, bir çeşit başörtüsü. |
Kete | Yağlı, mayalı veya mayasız hamurdan yapılan bir hamur işi . Yağlı kete : yufkalar açılır, her katın arası bol miktarda yağlanarak tekrar karıştırıp tekrar açırılır ve öyle pişirilerek yenen bol kalorili ve biraz da sağlık düşmanı hamur işi yemek. |
Keyveni | Çok becerikli, hazım, otoriter ev kadını |
Kıtlamak | Isırmak |
Kıyılı | Tatlı, Börek tepsisi |
Kiraz (ayı) | Haziran |
Kirman, kerman, kirmen | Koyun ve keçilerden kesilen yün ve kılları elde eğirmeye yarayan ve ağaçtan yapılan basit ve ilkel bir aletir. |
Kobal | Kalın değnek , odun |
Koç | Damızlık erkek koyun |
Kolan | Atın semeri veya eğerini gövdesine bağlamada kullanılan örme kemer |
Kom | Ağıl, küçükbaş hayvanlar için etrafı çevrili, üstü açık barınak, yayla evi |
Korit | Bir iki yaşında erkek keçi, Teke |
Krobi | Nacak, küçük balta |
Kufa | Ahşaptan yapılmış su kabı |
Kulaklı | İçerisinde kuymakta yapılabilen yanlarında tutamakları olan bakır tabak, sahan |
Kuliya keçi | Boynuzsuz keçi |
Kurebi | Diken ve çalı kesmeye yarayan, ucu kıvrık, küçük balta. |
Kurik | At yavrusu, tay |
Kurna | Hamam ve banyolarda musluk altında bulunan,içinde su biriktirilen,yuvarlak,mermer,taş veya plastik tekne. |
Kurtağzı | Düz toprak damlarda tercihen güneye bakan, çıkıntılı aydınlık |
Kurun | Yalak, genellikle yaylalarda hayvanların su içmesine yarayan yatay taş veya ahsap tekne şeklindeki yapı |
Kuşk | Biriktirilmiş ve eskimiş koyon ve keçi gübresi |
Kuymak | Mısır unu, tereyağı ve genellikle minci adı verilen telli peynir kullanılarak yapılan mısır yemeğidir |
Külek | Bal, yağ, yoğut vb. şeyler koymaya yarar tahta kova |
Lapaza | Yaprakları uzun ve enli bir bitki |
Latiriza | Yenebilen bir ot |
Lavaş | Mayalı hamurdan tandırda pişirilerek yapılan ve yapıldığı yöreye göre büyüklüğü değişen ince ekmek. Yufka inceliğinde açılmış uzun sade pide |
Lazut | Mısır |
Lender | Acaip uzun insan (birazda çirkin) |
Lezgi | Boşu boşuna gezen, avare, Aslında bir Kafkas kabilesinin adı |
Lobiya | Kuru fasülye |
Loğ | Yollarda, toprak damlarda yeri sıkıştırmak veya tarlalarda toprağı ezmek için gezdirilen silindirik taş |
Mal | Büyükbaş hayvanlar için kullanılır |
Maranda | Hoş kokulu, saplı,sarı yabani çuha çiçeği, baharda dağlarımızda açar |
Masat | Tırpan, bıçak bileme taşı, Bıçak bilemeye yarayan çelikten, çubuk biçiminde araç |
Maşrapa, Meşrepe | Metal, toprak, plastik vb. nden yapılmış, ağzı açık, kulplu, bardağa benzeyen, küçük su kabı |
Mehelle | Mahalle |
Merek | Ot koyulan yer, samanlık |
Meremetçi | Uyduruk, kalitesiz, baştan savma iş yapan kimse |
Merkep, kep | Eşek |
Mertek | Aslında çekmeye çalışan ahşap yapı elemanı, eski yapılarda ağaç kirişler arasını örmeye yarayan ağaç parçası |
Mıh | Çivi |
Mintan | Yakasız, uzun kollu erkek gömleği |
Minzi | Çökelek, yağı alınmış sütü kaynatarak yapılan bir çeşit peynir, lor |
Mora , More | Böğürten |
Mozika inek | Doğurmadığı halde az da olsa süt veren inek |
Mucurum | Beceriksiz, yeteneksiz |
Munzur | Yüzün burun ve çene bölgesi, her şeyi bozan karıştıran çocuk |
Mushaf | Kur'an |
Nacak | Sapı kısa, küçük odun baltası |
Nalpara | Karın kristal formda yağması |
Nat | Tırpan sapı |
Oğlak | Keçi yavrusu |
Orak (ayı) | Temmuz ayı |
Ovarmak | Tamir etmek |
Öreke | Yün, keten gibi lifli malzemelerin tutturulduğu, bir ucu çatal değnek. Eğirme esnasında iğ veya kirmen ile birlikte kullanılır. Eğrilmesi planlanan yün, keten vs. fitilleri önce öreke üzerine sarılır ve buradan iğ veya kirmene boşaltılırken iki dönme hareketi gerçekleştirilir. |
Peçko | Sac Soba |
Peşgidan, peşkidan | Tuzlanmış torba yoğurdu |
Peştamal | Çalışırken elbiselerin kirlenmemesi için belden itibaren sarılan dokuma bezi. Hamamda belden aşağısını örtmek için de kullanılır |
Peyke | Tahta sedir |
Pırtı | Elbise vb. |
Pırtık | Parça |
Pileki | 2-4 cm kalınlığında plaka taş |
Potur | Arka tarafında kırmaları çok, bacakları dar bir tür pantolon |
Poğol | Taze, sütlü mısır |
Pöhrenk | Kilden yapılmış su borusu |
Pörük | Baca |
Rugan | Kar ve saman küremek için kullanılan saplı genişliği 60-70 cm olan ahşap, sıyırıcı alet |
Saban, karasaban | Çiftçilerin tarlalarını sürmek için kullandıkları ağaç ve demirden yapılmış alettir |
Sabi | Küçük çocuk |
Sahan | İçinde yemek ısıtılan veya yumurta gibi şeyler pişirilen, derinliği az metal özellikle bakır kap |
Salname | Yıllık, yılda bir defa çıkan ve o yılın olaylarını anlatan kitap, bülten, dergi vb eser |
Sam(i) | Boyunduruğu koşu hayvanının boynuna bağlayan ağaç çubuklar |
Sambak | Samı bağlamak için kullanılan kayış ip, Sam bağı |
Sap | Biçilmiş ekin |
Sarıbaş | Yarı buğday, yarısı çardar olan tohumdan alınan ekin,tahıl |
Sayvan | Gece yatak serilen, gündüz oturulan, yerden 60-70 cm yükseklikte ahşap sedir |
Sedir | Kol koyacak yeri olmayan, aralıksız, üstü minderli ve yastıklı olabilen divan, Kerevet |
Seftel | Akıl yoksulu |
Seğirtmek | Koşmak |
Sehil | Ilık, rüzgarı olmayan yer |
Semer | At, eşek, katır vb. hayvanların sırtına yerleştırılen, üzerine yük bağlananveya binilen, iskeleti ağaçtan araç |
Semerleme | Düz toprak damların üzerine yapılan çamurlu, plekili çıkıntı, yağmurluk |
Serender | Meyve, sebze, tarhana vb. kurutmaya yarayan genişçe, üstü açık balkon. |
Seyis | Ata bakan, tımar eden kimse, at bakıcısı. iki üç yaşlarında enenmiş erkek keçi. |
Sığır | Geviş getiren, boynuzlu büyükbaş evcil hayvanların genel adı |
Sırık | Düz ve uzun ağaç dalı |
Sikke | Tarihi madeni para, hayvanları (Atları) otlarken kaçmasınlar diye bağlamak için yere çakılan madeni kazık. Bu kazığa uzunca bir ip bağlanır ki hayvan geniş bir sahada otlayabilsin. |
Sille | Tokat |
Sini | Üzerinde yemek de yenebilen yuvarlak, bakır veya pirinçten büyük tepsi |
Siraca, siracalı | Verem, veremli |
Siron | Yufkalar rulo halinde sarılır ve küçük küçük kesilir. sonra kesilen bu yufkalar kurutulur ve bir tabağa dizilir sonra da üstüne sarmısaklı yoğurt, nane, kırmızı pul biber falan dökülüp afiyetle yenir. |
Sirpoş | Kenarları tırtıllı, kapağı sivri konik bakır kalaylı sahan |
Söve | Kapı çerçevesi |
Suluk, suluh | Eski evlerde yıkanılan veya bir şey yıkanan yer |
Süzek | Süt süzgeci, çok kere keçi kılından örülür |
Şelek | Arkada, sırtta taşınan ot yükü |
Şilte | Üstünde yatılmak, oturulmak için yapılmış, içi yün, pamuk, tüy ya da benzeri bir maddeyle doldurulmuş döşek |
Şişek | Doğuma hazır bir yaşında koyun |
Şoru kanmak | Öfkesi geçmek, kısmen tatmin olmak, rahatlamak. Örnek : Oh hiç değilse şorum kandı. |
Tanahor | Kıskanç doyumsuz insan |
Tapan | Tarlaya ekilen tohumu örtmek için gezdirilen, ağaçtan geniş araç, sürgü |
Taslama | 5 * 10 veya 10 * 10 ların üzerine çakılan rendelenmemiş biraz da kalın tahta |
Teke | Erkek keçi |
Tekne | Hamur yoğurulan kap |
Tembelit | Binek hayvanlarına yüklenen yük (İnsan + Yük) |
Temhelit yatmak | Yüksek ateşli ve halsiz yatmak (Hasta hali) |
Ten | Sabahları yere, otlara düşen nem |
Tengri | Tanrı |
Tepir, tepür | Ahşap,dairevi, hafif iç bükey tepsi, tahılın taşının ayıklanmasında kullanılır |
Terek | Ot kümesi veya mutfaklarda kap kaçak konulan açık ahşap çıkıntı |
Terki | Eyerin arka bölümü, içerisine eşya, çocuk konacak kadar torba |
Tezek | Yakıt olarakta kullanılabilen kurutulmuş sığır dışkısıdır. Genelde büyük başhayvanların dışkısı henüz sıcakken, yani hayvan dışkıyı bırakır bırakmaz kolay tutuşsun diye içine biraz ot, saman karıştırılarak iki el kullanılarak hamur açar gibi düzleştirilip yuvarlaklaştırılır ve daha sonra kuruyunca kolayca kaldırılabilsin diye düz bir zemine çoğunlukla da bina duvarlarına yapıştırılırlar. Basma tezek : Koyun ve keçilerin yattığı yerde biriken tezek |
Tırpan | Uzun bir sapın ucuna tutturulan ot, ekin vb. biçmeye yarayan, hafifçe kıvrık, uzun çelik bıçak |
Toklu, toğlu | Bir yaşında koyun |
Tuman | Pantolonun altına giyilen paçalı don, kadınlarda daha uzun olur |
Tunp, tump | İki tarlayı boyunca birbirinden ayıran yükseklik farklı set |
Tutiye | Yüksek dağlarda bataklık ve sazlık bölgelerde bulunan bir çiçektir. İnce borular şeklinde sapları olan narin mor renkli (leylak rengi) bir kır çiçeğidir. Beyaz renkte olanları da vardır |
Tünemek | Tavukların uyuması |
Uralama | Toprakta gizli saklı kalan kartolları toplama işi |
Urup | Takriben 3 kg lık tahıl ölçü birimi, Arşının sekizde biri uzunluğundaki ölçü |
Uşak | Çocuk |
Uzlar | Eski bir Türk boyu olup Oğuzlar olarak bilinirler. |
Vardabaş | Müsrif, vara yoğa harcayan |
Vedra | Ağzı geniş bakraç (konik) |
Yaba, Dirgen | Harman savurmakta kullanılan, çatal biçiminde, tahtadan tarım aracı |
Yalak | Hayvanların su içtikleri taş veya ağaçtan kap, Akan suyun çevreye sıçramaması veya akıp gitmesini onlemek için çeşme, musluk vb nin altına konan delikli taş tekne |
Yapağı | İlkbaharda kırpılan koyunun tüyü, yünü |
Yel yepelek | Alel acele, heyecanla |
Yenlik | Hafif |
Yeri yeri | Yürü yürü |
Yerlen yuf olmak | Yok olmak, kaybolmak |
Yularını üstüne bağlamak | Serbest bırakmak (Yüklü atlar kuvvet alsın diye semer kayışına bağlamak |
Yunmak | Yıkanmak |
Zagel | Kısa saplı bir taraftaki ağzı çatallı çapa |
Zağar | Köpek, Türk izci köpeği |
Zağfel | Güçlü çalı süpürgesi |
Zahire | Gereğinde kullanılmak için saklanan tahıl, aşlık |
Zahra | Zahire, Buğday, Buğdaygiller |
Zan | Harman tahtasını boyunduruğa bağlayan takriben 10 cm çapında 2.0-2.5 mt boyunda ahşap |
Zanga | Kapı kancası,kargaburnu |
Zarlama | Toprak damlı (Baca) binada merteklerin üzerine çakıl taşı serilmesi (Daha sonra çamur ve toprak örtülür) |
Zavluk | Ot bağı; Bağ yapılan uzun saplı bir bitki |
Zebil | Çok , pek fazla |
Zemheri (ayı) | Ocak ayı |
Zınak | Kıvılcım |
Zırıkta | Lokma |
Zırnık | Çok küçük parça |
Zibil | Çöp |
Zimles | Göz çapağı |
Zizil | Solucan |
Zoğ | Çarık yapmak için kesilen gön parçaları |
Zulduk | Gece yatağına işeyen |
Zuluf | Kurutulmuş fasulye yemeği, genellikle tuzlu etle yapılır. |
Zumur | Bayat ekmek, tereyağı ve genellikle minzi adı verilen telli peynir kullanılarak yapılan bir yemektir |
Zun zuna | Yenilebilir bir bitki |
Zülbiye | Tereyağı ve bal karışımı; bazı yerlerde Güveçte nohutlu, arpacık soğanlı Et yemeği |